...

...

18 Eylül 2012 Salı

Okunsun Diye Yazdım.

   Neden yazıyorum biliyor musunuz? Eğer şuan ağzınızdan "hayır" sesi dökülse de dökülmese de anlatacağım. Neden yazıyorum?; çünkü benim içimdekileri anlayacak bir ailem yok, bu yüzden sizlerle paylaşıyorum içimdekileri buraya döküyorum, tanımadığım, kim olduğunu bilmediğim ama sırlarımı başkalarına anlatma gereği duymayan insanlar var beni okuyan. Bunlar da benim seçimim, benim çizimim, benim yolum ve benim hayatım, arasında kaldığım dilemmalar benim, programını yapıp uygulanmayan işler benim, burası benim çöplüğüm ve ben buranın horozuyum; her horoz kendi çöplüğünde öter.

   Yazdığım her bir harf her bir emeğe eşit, benim de içimden gelen bu, emek vermek; çok emek eder güzel yemek. Emek vermek, insanlara bir şeyler kanıtlamam gerekircesine yazıyorum ve içimdeki bu duygunun sönmeyeceği sürece yazacağımı akıl ediyorum. Aslında yazmak çok zor geliyor bazen ama gerçekten yazmaya ve göstermeye ihtiyacım varmış gibi hissedip tekrar tekrar yazılar yazıp, paylaşmaya çalışıyorum sizlerle, sanki bir anneymişim gibi hissediyorum, çocuklarım benden yemek bekliyor ve onlara yemek yapmam gerektiğini söylüyor içimdeki bir ses, işte o ses benim hislerim, benim duygularım ve yemek yapışım da hissetmek yada yazmak, belki de hissederek yazmaktır ama aslında benden yemek bekleyen felan yok, ben sadece kendi içimdeki sesi doyurmak için yazıyor gibiyim bir bakıma, bir bakıma da insanlara bir şeyler göstermeye çalışma çabası.

  Sanki veda ediyormuşum gibi geldi bana da, ama veda etmiyorum, "ayaküstü" yazıyor gibiyim. Çok teşekkür ediyorum sayın okuyanlar ve okumuş kadar olanlar, çok teşekkür ediyorum...

Kişisel Not: Bu da böyle bir anımdır. Ahahahaha, kalıplaaar, kalıplar.

Altuğ Doğukan Çan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder