...

...

4 Ocak 2013 Cuma

Sor Bana Pişman Mıyım?

 Yine her zamanki gibi sıradan bir gündü bugün. Yine dersten çıkmıştım, yine eve doğru yürümek için arkadaşlarımı bekliyordum ki, birdenbire bir farklılık oldu ve aniden görüşümdeki görüntü kalitesi arttı. 'O' gelmişti, sanki uzun süredir berabermişiz gibi lafa daldı hemen;
"Biliyorum, istemiyordun ama vermek istedim, geçen gece her şeyi kağıda döktüm, vermek zorunda hissediyorum." dedi. Birkaç kelime zırvaladım ben de. Sonra gitti, ondan ikinci mektubumu alıyordum. İlk mektuptan bahsetmedim hiç kimseye, çünkü okurken ağlamıştım. Defalarca okudum, defalarca ağladım. Duygusuz olduğumu bildikleri için kimseye bahsetmedim. Ancak bugün dayanamadım ve anlatıyorum. Belki ileride bu yazıyı yazdığım için kendime kızacağım, "bir kız için mi?!" diyeceğim, biliyorum, fakat ben de yazmak zorunda hissettim.

 Hep parlak ve hep kahverengimsi bu kış havasında yine bir karar alamadım bugün, yine her şey boş ve her şey yine dopdolu. Çok şey değişti ama hiçbir şey değişmedi hayatımda. Yeni insanlar tanıdım, bana ilham veren, beni anlayan, bana yardımcı olan, beni bırakmayacak insanlar olduklarına eminim. Kaygım yok ancak hayatımdan gidenler var, hayatımdan silinip kaybolacak olanlar, kaygım bu.

Ancak;
"Sor bana pişman mıyım?"

-Pişman mıyım?

Sanmıyorum...

Altuğ Doğukan Çan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder